bugün

entry'ler (721)

merkez bankası nın 818 milyar tl zarar etmesi

faiz ve rant ekonomisinin acı sonu. altın borsa dolar faiz. ranttan vergi almak yerine rantiyenin gelirini arttırmanın neticesi. pandemi sonrası süper zenginlerin sayısı sadece türkiyede artmış ilginç. paranın ve ekonominin yönetimi bir ülkenin kaderini belirler. bu ülke atatürkten sonra hiçbir zaman paranın yönetimini ele geçiremedi. hoş, gaziyi zehirletenler de paranın gerçek sahipleriydi. bu ülkede 1863 te osmanlı bankası kurulduğundan bugüne kadar sistem hiç değişmedi. devlet, sistem (parlementer rejim), iktidarlar değişti. ama kapitalist efendiler tanzimattan beri aynı. bu ülkeyi iktidarlar değil masonlar yönetiyor dediğimizde kimse ne olup bittiğini anlamak söyle dursun, dalga geçip kızıyorlar bi de haricen. batının bize attığı en büyük kazık bu işte. olsun canım ya sağlık olsun, batılı demokrasimiz varya, yeter..modern kölelik ve sömürü düzeninin adı demokrasi, işte tam olarak böyle bir şey..zengin daha zengin, fakir daha fakir...

kâr ederken paralar Londra'ya..
zarar edince hazineye..

ama 500 ton altınımız hala ingilterede bağlı, naber...

nisan 2024 iran israil gerilimi

sürpriz saldırı olayının perde arkasında çin var. neden mi?

ABD, daha geçen hafta japonya ve Filipinler liderleriyle beyaz sarayda bir araya geldi ve Çin'in Güney Çin Denizi'ndeki tehlikeli ve saldırgan tutumundan ve hukuka aykırı hak iddialarından ciddi endişe duyduklarını vurguladılar. bunun üzerine çinden cevap gecikmedi. jet hızıyla tam bir hafta sonra iran üzerinden israil'e ve aslında Amerika'ya bir mesaj verildi. mesele bu..

https://www.sondakika.com...-cin-in-guney-c-17230001/

meral akşener

kendisine tevdi edilen görevi...! bi hakkın yerine getirmiştir. iyi bir kukladır. mükemmel bir orta oyuncudur. pek bir mahir siyasetçidir. öyle ki tek bir hareketle, bir kaç artislik söylemle, kurnazca kurgulanmış bir kaç küçük parodi ve aslında komedi oyunla, hem iktidara, hem kendi parti tabanına, hemde üzerindeki dem partiyle işbirliği yaparak milliyetçi seçmenine ihanet ettiği imajını bertaraf etmesini bilmiştir. maharetli kadın be. ne dedi seçimden önce, 6 lı masayı bozdum, ortaklığı bitirdim, özgürce tek başına seçime girecem, ya Harru ya marru. hepimiz bir güzel yedik bu dolmayı afiyetle. saman altından millet ittifakının adaylarına çalıştı. hemde seçmenini alenen yönlendirmeden, çaktırmadan, alttan alttan işi bitirdi. aday çıkartsa ne olur, meydanı millet ittifakının büyük ortağı CHP ye terketti ya yeter de artar bile. zaten seçmeni kalkıp akp oy vermez. zaten akp ye tepki verenlerden müteşekkil seçmeni gitti CHP nin adaylarına çalıştı. isteyerek yada istemeyerek, bilerek yada bilmeyerek. plan tuttu mu? tuttu. ohhooo hemde o biçim. istanbul misal balıkçı ekremin oylarının bir kısmı dem partiden geldiyse, o kadar olmasa bile yine ona yakın bir oranı iyi parti seçmeninden gitti. yeniden refahla cumhur ittifakının oylarını da bölmeleri işin tuzu biberi oldu. malı götürdüler. akp tezgaha uyanmak şöyle dursun, daha ne olduğunun farkında bile değil. günaydın..üsküdarda çoktan sabah oldu mirim. aslında 6 lı masa+dem ortaklığı hiç dağılmadı ki, büyük oyun oynadılar ve kazandılar, plan tıkır tıkır işledi. vahhh iyi Parti'nin saf seçmeni vahhh...istediğiniz kadar bağrınıp durun teröristlerle işbirliği yapmayız diye, ee demlenir durursunuz artık afiyetle...

partisi kan kaybetmiş, oy kaybetmiş, çok mu mühim sanki, bir kongre çağrısı yaptı, 2 tane göstermelik adayla şimdi daha güçlü gelir koltuğunu muhafaza eder, ne istifası, hayatta istifa etmez. iyi aparat partisi. iyi kullanışlı oyuncak. dedik ya mahir pişkin tam bir entrika siyasetçisi. memleket bunların eline kalırsa vay halimize...

31 mart 2024 yerel seçim sonuçları

Ankara
istanbul
izmir
bursa
Antalya
adana

gibi 6 büyük ili muhalefetin kazandığı, türkiye genelinde CHP nin % 37,61 akp % 35,59 oy aldığı, buna mukabil büyük şehir- il-ilçe-belde toplamında akp nin 506 CHP nin 420 sandığı aldığı görülüyor. genel tablo bu. Cumhurbaşkanı erdoğanın kendi ifadesiyle evet, iktidar büyük bir irtifa kaybı yaşamış durumdadır. seçime katılım % 78 lerde ki 9 ay önceki seçime nazaran % 10 luk bir kayıp var. bu da seçmenin artık seçimden yorulup bıktığı ve icraat istediği anlamını taşıyor. öte yanda yerel seçimlerle iş başına getirdiği ve görev teslim ettiği muhalefetin il genel meclisi marifeti eliyle önünün kesilmesini istemediği ve sorunlarına çözüm ve icraat beklediği ve tekrardan muhalefete görev ve sorumluluk vererek güven tazelediği anlaşılıyor. her ne kadar 9-10 ay önce ülke yönetiminde cumhur ittifakına ve sayın cumhurbaşkanı erdoğanın liderliğine devam dese de aynı teveccühü iktidar partisi ve cumhur ittifakının büyük ortağı olan akp ye göstermediği ve sarı kartı gösterdiği açık seçik ve net. hemde üstelik erdoğan, biz gerekli mesajı aldık, hatalarımızı düzeltip yola devam edeceğiz dese bile, (ki bunu 5 yıl önce de söylemişti, ama görünen o ki halk buna inanmamış, niye acaba?) halk geçen 5 yıl süre zarfında aslında çok da bir şeylerin değişmediğini, iktidarın hala aynı kafayla hareket ettiğini görüp bilip farkettiği için 2. sarı kartı da parti bazında ak Partiye göstermiş oldu.

seçimin en belirleyici unsuru olan reel ekonomik gerçekler elbetteki en büyük etken. vatandaş geçim derdinde. emekli, aldığı maaşla bu enflasyonla tek başına mücadele etmek zorunda bırakılmış vaziyette. maalesef işte en büyük gerçek bu. şayet iktidar cenahıyla herhangi bir dirsek temasınız yok ise bu hayat şartlarında türkiyede yaşamanız zor. akp halktan ve onun gerçeklerinden uzak, kopuk. yolsuzluk usulsüzlük hukuksuzluk yandaşlık adam kayırma torpil rant v.s. daha bunları saymadım bile. ekonomi yönetimi berbat. faiz ve rant ekonomisi ve batıdan ithal ekonomistlerle ne türkiye düzelir ne de önümüzdeki seçimleri artık akp kazanabilir. bu tablo, aslında önümüzdeki ilk genel seçimleri de kaybedeceğinin resmi kanıtıdır. zira muhalefet boş durmayacak ve çalışmaya devam edecek. bu seçim muhalefetin çok iyi olmasından değil akp nin kötü yönetilmesinden kaynaklı olarak kaybedildi. sayın erdoğan şayet samimi ise, gerçekten ve ciddi manada eğer özeleştiri yapmak istiyorsa komple partiyi fikriyatı eylemlerini programlarını ve icraatlarının tümünü enine boyuna gözden geçirip baştan aşşağı her şeyiyle değiştirmesi lazım geldiğini görür umarım. ama iş bu saatten sonra çok zor. zira türkiyede taşın altına elini koymak öyle göründüğü kadar kolay değildir. bu millet kolaycıdır. zoru sevmez. sıkıya gelemez. çünkü hep bedeli gariban halk öder, kalantorlara kimse dokunmaz, dokunamaz. ayrıca arka planda türkiyeyi istediği gibi evirip çeviren iç dış sermaye sahipleri ve onların nemalandırdığı yiyici takımı da buna asla izin vermez. belli ki önümüzdeki günler pek parlak geçmeyecek. hatta zorlu günler çok yakınımızda ve ayak sesleri gelmekte...

üsküdar da açık alanda mastürbasyon yapan adam

TV de serbest, sokakta yasak bir eylem. ilginç.

zillinin biri TV de üstelik de dizide mastür sahnesi yaparken 80 milyon hiç de ses çıkartmadan izliyor. bu deli yapınca mı haber oluyor? ne enteresan bir memleketteyiz demi, yani, evet..

31 mart yerel seçim tahmini

istanbul - Murat kurum (balıkçı Ekrem, üzgünüm başkan)
Ankara - Mansur yavaş devam
izmir -bir sürpriz olabilir beklentisi olmasına rağmen CHp adayı kimse o alır tahminim bu yönde.
bursa - Mustafa Bozbey kazanacak.

aldığım duyumlar ve yazdığım sonuçlar tescilli ödüllü güvenilir bir kaynaktan (kaynağımı açıklamam) anket bazlı ve gerçekleşme ihtimali yüksek. türkiye geneli parti oy oranlarına henüz bakmadım, onun için şu an itibariyle bir şey diyemem..

evlenmemek bir başarısızlık mı

evlilikte kriter sevgi saygı sadakat huzur ve mutluluk. tüm görev ve sorumluluklarını yerine getirebilecek bir durumdaysa kişi, ister kadın ister erkek evlenmeli ve bunu istemelidir. zira evlilik insanın dininin yarısını korur. o halde amaç ve niyet önemli. sen şayet bu konuda iyi biriysen, muhakkak dengin vardır. arayıp bulacan. Allah'tan korkan bir insan sağlıklıysa eğer evlenmeden duramaz kardeşim. ha bu süreç zarfında sabreder çizgisini korur edebini muhafaza eder, işi kolaylaşır. elbetteki bir takım zorluklar yaşanacak bu kaçınılmaz. bir takım çileler, cesur insanları yıldıramaz. şayet niyetin halisse Allah gönlüne göre verir. doğru olmak mecburiyetindesin ama. biri olmazsa öbürü olur. kimsenin duygularıyla şerefiyle namusuyla oynamıcan. ahh almıycan. lay lay lom, aşko kuşko yaparsan önüne gelenle, havanı alırsın. adam da var kadında. yalan yapmıycan. yok ruh eşi yokmuş yok doğru adamı kadını bulamamış, geç bunları. anan babanı nasıl buldu da sen nasıl doğdun o zaman?? saf...

evliliği bir başarı kriteri gibi yada bir statü meselesi olarak gören zihniyet, aile mevhumuna uzak dünyevi ve menfaatçi bir zihniyettir. başarı takvadadır, bu da ancak kıyamet günü belli olur. doğmadık çocuğa don biçilmez. evliliği zenginlik kapısı yapanlar mı başarılı? o yüzden mi aldatan aldatana? o yüzden mi boşanan boşanana? madem evlilik maddiyatın üzerindeydi, o halde bunca varlık içinde boşanmaların kavgaların geçimsizliklerin ve cinayetlerin sebebi ne??

evlilik bir yönü dünyaya diğer yönü ahirete açılan iki kapılı bir ev gibidir. her ikisi de olmadan sağlıklı huzurlu mutlu yaşanamaz. sen sadece dünyevi tarafını istiyorsan avcunu yalarsın. aldanırsın. aileye Allah yardım eder, ama hangi aileye ? Allah'tan korkan allahın rızasını uman allahın dinini yaşamaya çalışan bir aileye. diğerleri, eğer fiziki maddi dünyevi menfaatler üzerine kurulduysa bir aile, yıkılmaya namzettir. yazık. eyvah o aileye. o yüzden bırakın başarıyı filan, aileyi aile gibi kurmaya çalışın. yüce allahın rızasına göre hareket edin ve yardım görün. ve onun üzerine titreyin. korkmayın siz (eşlerin her ikisi de) Allah'tan korktuğunuz müddetçe o aileyi kimse yıkamaz. ama siz araya dünyayı parayı maddi menfaatleri katarsanız işiniz yaş...

bekarlık sultanlık deseler de gerçekte tüm kralların bir kraliçesi ve eşi vardır. bunu asla unutmayın...

rusların teröriste kendi kulağını yedirmesi

öyle yapmazsa daha beterini yaparlar. o kulak daha başlangıç..

elbetteki bu saldırının arkasında cıa / Amerika / batı var. sebep ukraynadaki savaş tabiki. bu belli. Rusya Ukrayna ile savaşacağına keşke Amerika ile savaşsaydı. gücünü yok yere harcıyor. Rusya Ukrayna'da masum değil. eğer NATO Ukrayna'ya üs kurmaya kalkıyorsa git o üssü yoket. ne Ukrayna ile uğraşıyorsun ki bedevaya. hedef amerikaysa amerikayla savaş ki destek gör. savaş savaşa benzesin. yada git israil'i dümdüz et. bişeye yarasın. savaşının bir anlamı olsun. zalime dur demedikten sonra ne kıymeti var savaşmasın. beyhude..

serveti 6 milyon üzerinde olanlara servet vergisi

bu ülkede rantiyeden vergi yada gelir elde edilebileceğini zannetmek, aptallığın daniskasıdır. net..

islamda zorlama yoktur

ayeti kerimenin bir kısmını alıp kafanıza göre yorum yaparsanız, kafanızdan bir din icat etmiş olursunuz. halbuki din ilahidir. hak din islam, insanların duygu ve düşüncelerine göre hareket etmez. emir ve yasaklar bellidir. din teklif kabul icap ve şarttır. yani;

Kur'an-ı kerimde çelişki olmaz. Bu âyet-i kerime, (Kâfir olan Yahudi ve Hristiyanlar, Müslüman olmaya zorlanmaz) demektir. Bu âyet-i kerimenin nesh edildiğini bildiren müfessirler de vardır. O âyet-i kerimenin tamamı şu mealdedir:

(Cizye vermeyi kabul eden kitap ehli kâfirleri, islam dinine girmek için zorlamak yoktur, imanla küfür kesin olarak meydana çıkmıştır. Artık azgınlığa ve sapıklığa sevk edenleri tanımayıp da, Allah'a iman eden, elbette kopması mümkün olmayan en sağlam kulpa tutunmuştur. Allah hakkıyla işiten ve bilendir.) [Bekara 256]

Burada, (Bir kâfir, Müslüman olmaya zorlanamaz) deniyor. Osmanlılar, Yahudi ve Hristiyanları iman etmeye zorlamamış, üstelik dinlerini rahatça yaşamalarını sağlamıştır.

Âyet-i kerimede, Müslüman için, (Yaptığı suçun cezası verilmez) denmiyor. Bir kimse, Müslüman olunca statüsü değişiyor. Mükellefiyetler yükleniyor. Yani bazı sorumluluklar alıyor. Dinimizin yasak ettiği hangi suçu işlerse işlesin, cezayı hak ediyor. Mesela açıktan oruç yerse veya açıktan namaz kılmazsa cezalandırılıyor, ama bunları gayrimüslim yapsa, cezalandırılmıyor. Çünkü kâfirin statüsü ayrıdır.

Bir memur, çalıştığı iş yerine hiç gitmezse, istifa etmiş kabul edilir yani o iş yeriyle alakası kesilir. Çünkü memurun, o iş yerinin çalışma şartlarına uyması lazımdır. Ama bir tüccar, memurun çalıştığı iş yerine gitmese, bir şey denmez. Herkes, bulunduğu ülkenin kanunlarına uymak zorundadır, uymazsa cezalandırılır. Kanunsuz, kuralsız ülke olmaz. Müslümaların da, Müslümanlığın kurallarına uyması lazımdır. Kuralsız din olmaz.

https://m.dinimizislam.com/detay.asp?Aid=4760

din: emir ve yasaklar manzumesidir. ibadet ahlak ve hukuk dinin üç ana unsurudur. din hayatın tümüne yönelik bütün kural ve kaideleri ihtiva eder. siz hem inandık ve iman ettik deyip hem dinin sorumluluklarını yerine getirmezseniz, hem nefsinize, arzularınıza, hevai hevesinize uyup hemde seküler popüler hristiyanlar yahudiler mecusiler putperestler paganistler şamanistler dinsizler allahsızlar peygamber sizler kitapsızlar deistler ateistler masonlar Budistler v.s. gibi yaşarsanız o halde yani etiketinizin islam olması ama kendinizin müslümanlar gibi yaşamaması sizi cenabı hakkın kulluk için şart koştuğu ve din olarak kabul ettiği ve hayatın her alanında yaşanması için indirdiği islam dininin ne hükmü kalır??? islamı yaşamayanlar, asla üstün olamazlar. asla olamazlar. asla ....

o zaman arızalar bitmez;

faiz bitmez
fuhuş bitmez
cinayetler bitmez
kumar bitmez
uyuşturu bitmez
içki bitmez
gasp hırsızlık bitmez
yalan dolan talan rant bitmez
vurgun soygun kara para bitmez
adam kayırma bitmez
devleti soymak bitmez
liyakatsizlik bitmez
enflasyon bitmez
fakirlik bitmez
kölelik bitmez
sömürü düzeni bitmez
kapitalizm bitmez
masonizm bitmez
Siyonizm bitmez
terör bitmeZ
anarşi bitmez
kargaşa ve kaos bitmez
çünkü dünyaya hükmeden kâfir efendiler bitmez...

bitmez oğlu bitmez. çünkü hukuk adil değil. adalet islam'a göre değil. islam yaşanmıyorsa siz kâfirlerin eşşeği kölesi oyuncağı uşağı olmaya devam edersiniz. kölelikten asla kurtulamazsınız. bu da cenabı hakkın müslümanlara bir zilleti ve cezasıdır. o zaman şikayet etmeyeceksiniz. alaçaktan sürünmeye devam..

demokrasi mi? laf o laf. o ahmakları ve salakları kandırmak için icad edilmiş koskoca bir yalandır. dünyanın hiçbir döneminde kitabi kurallara göre bir demokrasi asla olmamıştır. öyle olsaydı avam kamarası ve lordlar kamarası olmazdı, biritanyayı kral ve kraliçe yönetmezdi. öyle olsaydı Roma'da arenada gladyatörler köleleri zevk için katletmezdi. öyle olsaydı hindistanda kast sistemi olmazdı. öyle olsaydı çinde Mao 40 milyon insanı yok yere öldürmezdi. öyle olsaydı komünizm bilmem kaç milyon insanı hiç yere öldürmezdi. öyle olsaydı kızılderilileri yok eden Amerika zencilere zulmetmez dünyaya kan kusturmazdı. öyle olsaydı Yahudiler Gazze'de müslümanları açlıktan öldürürken Avrupa birliği geviş getirmezdi. zalimler islama düşmandır. çünkü islam hakim olduğunda zulm edemeyecekler. kim zulmediyorsa bilinki o küfre hizmet eder. zalimdir...

ramazan davulcusu oruç olmayanları rahatsız etmesi

yazın konser olur, gece yarısına kadar müzik son ses açıktır, kimsenin gıkı çıkmaz. mahallede düğün olur, yine gece 12 ye 1 e kadar bangır bangır ses gelir, kimsenin sesi sedası çıkmaz. saz jazz bar pavyon gece kulübü v.s. her gece program yapar, hiç kimse rahatsız olmaz. maç olur, yer gök inler, hürra hücum tezahürat uğultu gürültü patırtı kıyamet kopar ama yine kimseden çıt çıkmaz. daha bu liste uzar gider..

ama ramazan davulcusuna bi ton laf söylerler. neymiş efendim, rahatsız oluyorlarmış. memlekette onca konu varken rahatsız olunan konuya bak, uğraşacak mevzu kalmadı ya sanki. vur davulcuya. o gariban çünkü, arkası yok ya. davulcuya çatmak kolay. ağası paşası dayısı beyi yok ya, patlat tokadı gitsin...

orucun sinir yapması

nedeni çok yemek yemek. sinir yapıyorsa, sahurda 3 tane hurma yiyin birkaç bardak su için yatın. sinirlenecek kadar enerjiniz kalmaz. rahat rahat mis gibi orucunuzu tutarsınız..

hint polisinin sokakta namaz kılanları tekmelemesi

hindistan, cumhurbaşkanı modi eliyle 2020 de de 500 yıllık babür camiini, yol genişletme bahanesiyle yıkmış, ama yerine bir sih tapınağı dikerken asıl amacının ne olduğu meydana çıkmıştı. bu sistemli yapılan bir olay. elbetteki hinduların bahanesi hazırdır. halbuki kalabalık ve kural tanımaz hindistan trafiğindeki keşmekeşi, cuma namazında yer bulamadığından dışarıya taşmış cemaati tekmeleyerek düzeltemezsiniz. Hindu yönetiminin islam'a ve müslümanlara yönelik davranışları pek dostça değil. bilakis düşmanca. bu açık net ve belli yani. zira polis kendisine ne emir verilirse onu yapar.

mescidi aksada her cuma Yahudiler müslümanlara daha beterini yapmıyor mu? yapıyor. aynı hesap. trafik hikaye. bahane o. maksatları ise belli..

türk bayrağını yere serip namaz kılan kadın

ne yaptığını, yaptığı işin ne manaya geldiğini bilmeyen anlamayan idrak etmeyen cahilin namazı. cahil ki ne cahil hemde. bayrak yere serilmez. dini milli edebi ve ahlaki olarak bu böyledir.

bayrak yukarıda olmazsa, siz o namazı rahatla huzurla kılamazsınız. yani, devlet ayakta durmalı ki ibadetinizi yapabilesiniz. bayrak yere düşmez. düşmemeli. bak Filistin'e, devletleri olmadığı için başlarına gelmeyen kalmadı. hem sonra, açık bir necaset olmadıkça, yere, toprak yada beton zemin üzerine secde edilip namaz kılınır. zira kuru toprak tozlu olsa bile temiz hükmündedir. ve bayrak seccade olarak kullanılmaz. asla caiz değildir. kafasına göre icraat edip icat çıkarmak diye buna denir. cahil ki ne cahil hemde. ahmak. tek kelimeyle ahmak. salak. malak, mal değneği...

ikinci el araç piyasası

yaprak kıpırdamayan piyasa. evet 2. araç piyasasının durgunluğundan söz ediliyor. satışlar yok denecek kadar az. peki fiyatlar uygun mu ? hayır hala daha pahalı. hem enflasyondan hem altından hem dolar kurundan pahalı. neye göre;

aralık 2022 dönemi:
24 ayar külçe altın 1.108,36
dolar Kuru 18.71

güncel :
altın 2.092 (artış %89)
dolar 31.42 (artış %68)

peki örneğin aralık 2022 de fiyatı 50 bin TL olan aynı kalitede bir araç şuan kaç para? 130 bin TL. artış % 160

hani diyorlar ya araç piyasası ucuzluyor diye. külliyen yalan. fiyatlar ortada. hesap meydanda. 14 aylık dönemde türkiyede hiçbir mal yüzde yüzaltmış artmamış üstelik. ama 2. el araç piyasası ucuzluyor. yersen...

halime yi samanlıkta bastılar diye şarkı yapmak

hep halime lerin suçlu olduğu zehabına kapılmayı salık veren türkü. halimeyle samanlıkta fingirdeyen errkekler masum çünkü. çünkü onların çükü var. ellerini yıkarlar bitti gitti. ihale halimenin üzerine kalmalı ki düzenin düzenbazları keyf üzerine keyif ekleyip keyiflerine baksınlar. namus önemli çünkü. anasına bacına kızına kimse el sürmesin. ama o her çükü kalktığında bulsun bir halime indirsin çükünü. erkek ya..

çünkü orospuluk tek taraflı. fahişelik kadına özgü. zina kadının suçu. hep si...len suçlu. si..nin hiç suçu günahı yok. çünkü o errrrkekkkk...

orta doğu din geleneği

indiriliş ve tebliğ amacı görevi, insana yüklediği sorumluluk esası muhtevası ve özü itibariyle din, ilahi menşelidir ve cenabı allahın kullarını yeryüzünde rabbi Teâlâ Hz lerinin emir yasaklarına, kanunlarına, insan fıtratına ve toplumsal düzene uymalarını isteği için, yarattığı, yoktan varettiği insanoğlunu muhatap alarak bildirmiş olduğu kurallar manzumesidir din. kısaca ve kabaca, genel hatları itibariyle tanım şekli budur dinin. bittabi, elbetteki, insanlık tarihin incelendiğinde, ilk başlangıç ve nüfusun yayılma yeri olarak ortadoğu ana merkezdir. peygamberlerin ve ilahi dinlerin mezapotamya kökenli olmasına sebep budur. sadece Anadolu'da 300 den fazla medeniyet gelmiş ve geçmiştir. halbuki araştırmalarda bunun sadece 100 küsur kadarı bilinir. diğerlerinin adı dahi bilinmez. tek bir sümerlerle meseleyi izah etmek ise cahillik değil bilakis ahmaklıktır. dinsizliğe kılıf uydurmaktır. ister ateizm ister deizm ister paganizm, hepsi de tek bir ilahı ve onun dini olan ve ceddimiz Hz adem (a.s.) peygamberden beri aslı hiç değişmeyen tevhidi kabul etmezler. tüm ilahi dinlerin aslı ve özü tevhiddir. la ilahe illallah. zaten işte bu yüzden küfür tek millettir. her ne kadar farklı fikir inanç eylem ve söylem içerisinde olurlarsa olsunlar neticede insanoğlu ya Hakk üzeredir, Allah'tan başka ilah olmadığına ve gönderdiği tüm Nebi ve rasullerin hakkın elçisi olduğuna iman eder, yada batıl üzeredir, ya rabbı inkar eder, ya tevhidi, yani dini inkar eder veyahutta Allah'a ortak koşar, paganist dinlere inanır, görünürde zeusa, aslında hayvani nefsine tapınır. nefsi neyi emrederse, canı ne isterse onu yapar.

öte yanda, kâinatta ilahi tandanslı bir din bir kanun bir nizam bir denge var olduğunu kabul etmeyenler, kaosun kargaşanın anarşi ve terörün kaynağı destekçisi ve isteklisidirler. bunlar devletlere düşmandır. bunlar halklara düşmandır. bunlar toplumlara milletlere ve düzene düşmandır aslında. ya bilerek yada bilmeyerek. çünkü düzeni bozan ve kaosun hakimiyetini isteyen şeytana ve onun oyuncağı nefislerine tapınırlar. evet, küfür de dinsizlik dinidir çünkü. yeryüzünde kan dökülmesini, fıtratın bozulmasını, insanın hayvandan da aşağı rezil ve aşşağık bir mahluk olmasına uğraşan, faizin, fitnenin, fuhşun, uyuşturunun ve alkolün, kumarın, kara ve haram paranın, her nevi cinayetlerin, tüm gayri meşru ilişkilerin ve sapkınlığın yaygınlaşması için özel bir çaba sarf eder hatta gece gündüz bunun için çalışırlar. asıl düzeni bozan düzenbazlar ve bozguncular bunlardır. akı kara, karayı ak gösterirler. eğriyi doğru, doğruyu eğri yapıp en meşhur maharetleri olan algı operasyonları yaparlar. demagoji manüplasyon bunların kanında vardır. zira ya kanları bozuktur ya sütleri bozuk yada kabil neslindendirler. hayır bu nesep ırsi cinsi soyla gelen genetik ve maddi miras değildir. bu bozukluk manevidir. iradidir ve özgür irade mahsulü bir seçimdir. zira öyle olmasaydı kabil habili öldürmezdi. Kenan babası Nuh (a.s.)a, karısı lut (a.s.) a iman ederdi. ama etmediler. zira iman ve küfür kıyamete kadar mücadele halindedir. iman da olacak, küfür de olacak.

siz bakmayın bilimden ilimden dem vurduklarına. bunların iddiaları felsefe yapmaktan öteye geçmez. zira tapındıkları bilim bunların elinde bir silah, bir katliam ve soykırım, bir anarşi terör kaos ve dünyanın doğasını dengesini insan fıtratını bozmaktan öteye geçmeyen bir maşadır sadece. ne yapacaklar? zamanda yolculuk yapıp yoksa Hz ademi ve dinleri mi ortadan kaldıracaklar ? ne yapacaklar? fatih sultan mehmedi öldürüp istanbul'un fethini mi engelleyecekler? ne yapacaklar? metehanı katledip türklerin ve müslümanların kökünü mü kurutacaklar?

amaçları ne? biz çok iyi biliyoruz amaçlarının ne olduğunu. fakat kötü haberi vereyim, bu sayılanların hiç birini yapamayacaklar. asla..........

öldükten sonra her şeyin bitmesi

her şeyin bitmesi ifadesi: hayır, o sadece dünya hayatının sona ermesidir. insanı esas yaşatan ve hayat kaynağı olan ilahi cevher, yani ruh, biyolojik bedenden ayrılır. naaş yani ceset yani beden ölür. tüm fonksiyonlarını yitirir. halbuki ruh, yaşamaya devam eder. kendisine belirlenen konumda, boyutunu dünya bilinciyle idrak edemediğimiz bir zaman ve mekânda.

zaten din ve inanç kavramı da burada yakalar insanı esas. bilinmezlik, yokluk, korku, yalnızlık, çaresizlik v.s. olgular sayesinde belkide kimi insanları dine ve inanca sevk eder. öteden beri ölüm insanı korkutur.

halbuki Nasrettin hoca merhum meseleyi kazan fıkrasında basitçe ifade etmiştir. "doğurduğuna inanıyorsun da öldüğüne neden inanmıyorsun" der. gariptir, insanoğlu, yaşadığını bilir görür idrak eder ama ölümü bir türlü kabullenmek istemez. halbuki yaşam gibi ölüm de gerçektir. aklı ve mantığı çalışan iyi bir muhakeme kabiliyeti olan yani düşünen bir insan söyle demesi gerekir: yaşam gerçek, ölüm de öyle. o halde bu yaşam bize lotodan çıkmadı. bizi kim bu dünyaya gönderdi ve niçin. neden doğduk, neden yaşadık neden öldük. nerden geldik, nereye gidiyoruz. "sadece yaşar ve ölürüz" diyenlere inat, sadece yaşamak varsa ölüm niye var o zaman? öyle ya yaşayıp dursalar ya, niye ölüyorlar? ölmesinler. içlerindeki o ölmeme isteği nereden geliyor? kim vermiş kim koymuş o arzuyu oraya? madem öyle niye ölümsüzlüğü istiyorlar? söyleyin söyleyin, korkmayın, çekinmeyin, içinizdekini saklasanız da gizleseniz de açığa hiç çıkartmasanız da o istek var orada. var. çünkü o istek ruhtan geliyor. ruh ise Allah'tan. Allah tır esas ölümsüz. ama hikmet ya işte, ruhun cevherinde de ölümsüzlük arzusu gizli. sanki menşeine çekmiş.

ruh sanki rabbi haykıyor, feryatta, sen ey insan bunun farkında değilsin. içindeki sesi nefsinle bastıramaz hakikati yok sayamazsın gerçekleri örtbas edemezsin. sen istediğin kadar inkar et, ruhun haykırıyor;

allahı
kainatı
dini
ahireti
kıyameti
hesabı
kitabı
mizanı
sıratı
mahşeri
cenneti
cehennemi

var bunlar var. o binlerce masum çocuk hunharca katlediliyorsa eğer, bilki cehennem var. vallahi de var, billahi de var, tillahi de var. cehennemi yaradan Allah'a hamdolsun hamd.....zalimler, bekleyin........

bu dünyanın bir geçici menzil olduğunu, boş olduğunu, kalıcı olmadığı, bir yaradan olduğunu, kainatı alemi, tıpkı senin gibi herşeyi yoktan var ettiğini, ruhun haykırıyor ruhun. sen bunu içten içe duyuyorsun, ama duymak istemiyorsun. anlıyorsun, ama anlamak istemiyorsun. biliyorsun, ama bilmek istemiyorsun. ne farkeder ki, yakında sen de öğreneceksin, biz de, hep birlikte göreceğiz...

erkeklerin kendinden üstün kadınlara yürümemesi

ne aradığına bağlı. aradığını bulduysan yürürsün. ama yürümek sadece bir sebep. eğer işi bitirmek ve neticeye ulaştırmaksa gaye, yani ciddiysen net olman gerekir. net ve dürüst. şayet kadın düzgün karakterli biriyse net ve dürüst insandan hoşlanır. gerisi tercih meselesi. fizik, tip, dış görünüş, hayat görüşü, fikri yapı, kariyer, mali durum, inanç manevi yapı önemli esas. üstünlüğü sadece tahsilde, kariyer ve parada, makam ve mevkide, popüler kültür, life style yaşam tarzında gören bir dünya görüşüne ve kafa yapısına sahip ise muhatabınız ve bunu idrak ettiyseniz ve siz kemalatın fazilet ve erdemin ahlakın edebin meydana getirdiği x bir şahsiyetin, paha biçilmez değerinin bilincindeyseniz, zaten böyle birine yürümezsiniz. varsın o istediği kadar kendini üstün zannetsin. herkes dengini arar, dengini ister..

göte göt diyen dönerciyle siyanür murat diyaloğu

şu anda en yüksek (en düşük 25 bin ama hadi tavandan hesaplıyorum) dönerci ustasının aylık maaşı 40 bin TL. senede 480 bin eder. 500 bin de. en dandik bir daire fiyatı 2 milyon. 1996 da bir senede aldığı evi şu anda yemeden içmeden harcamadan biriktirse ve hiç enflasyon olmasa yani fiyatlar hiç artmasa ancak 4 senede alabilir. alım gücü maaş geliri ve buna mukabil mal meta konut fiyat artışları bazında en basit bir hesapla tam tamına yüzde dört yüz fakirleşmişiz. nereden nereye..

işte, hesap ortada. çok iyi yere gelmişiz çok...